Gözümüzü kapatıp son beş yıla baktığımızda bile hayatımızda ne kadar çok şeyin değiştiğini fark etmemiz zor olmayacaktır. Katlanabilir dokunmatik telefonlar, sanal gerçeklik gözlükleri o zamanlar bir konseptten ibaretken şu anda kolayca ulaşabileceğimiz durumdalar. Ancak o zamanlarda bize “Beş sene sonra bunlar olacak.” deseler kimse karşı çıkmazdı çünkü zaten elimizde prototipleri vardı. Peki ya bu soruyu yirmi beş sene önce sorsalardı? Muhtemelen pek çoğumuz “Olmaz öyle şey!” tarzı cevaplar verecek; bir camın katlanabilir olacağına, sadece bir gözlükle bambaşka dünyalarda yaşayabileceğimize imkan bile vermeyecektik. Ancak dünyanın her döneminde, hayal gücü o anki zamanın ötesinde bir boyutta olan çok fazla insan vardı. Şu anda bile sorduğunuzda aklınızın ucundan bile geçmeyecek bir teknolojiden bahsedecek birilerini bulmanız gayet mümkün. Böyle insanlardan biri de Fransız sanatçı Villemard. Bu sanatçı 1910 yılında yaptığı fütüristik çizimlerle milenyumun bize neler getireceği konusunda pek çok tahminde bulunmuş. Bu yazımda, bu çizimlerden birkaçını günümüzle kıyaslayacağım. Hepinize keyifli okumalar. 

Görüldüğü üzere bu çizimde, insanlar ulaşım aracı olarak fayton şeklinde uçaklar kullanıyor. O dönemdeki temel ulaşım aracının faytonlar olduğunu düşünürsek, bu çizimi gelecekte ulaşım için uçakları kullanacağımız anlamı çıkabilir. Bu durumda, Villemard’ın bu tahmininin gerçekleştiğini söylemek zor olmayacaktır. Günümüzde bir noktadan uzak bir noktaya ulaşımımızın büyük çoğunluğunu uçaklar aracılığıyla yapıyoruz. Hatta, bazı zenginler kısa mesafeli yolculuklarında bile helikopterlerini kullanarak şehir içi trafiğinden kaçmayı tercih ediyor. 

Bu çizimde Villemard, gelecekte öğretmenlerin ders anlatması yerine kitapların sesli olarak dinleneceği bir eğitim ortamını kağıda aktarmış. Bu teknoloji her ne kadar eğitim alanında pek kullanılmasa da sesli kitaplar oldukça yaygın. Hatta Storytel gibi uygulamalarla pek çok kitabın sesli formatına ulaşmak mümkün. COVID-19 sebebiyle eğitime ara verildiği bu dönemde, ders kitaplarının sesli olarak öğrencilere sunulması da eğitimdeki aksaklıkları önlemek adına etkili bir yöntem olabilir. 

Bu çizimde sahneye çıkarılan bir atı görmek için toplanmış insanlar görüyoruz. Bu durumu Villemard “Atların sayısı o kadar az olacaktı ki insanlar sırf at görebilmek için para ödeyecektir.” sözleriyle açıklıyor. Bu durumu “Eskiden fakirler ata, zenginler arabaya binerdi. Şimdi ise durum tam tersi.” sözleriyle de pekiştirdiğimizde açıklayacak çok bir şeyin kalmayacağını düşünüyorum. 

Çizimdeki mimar, yalnızca birkaç düğmeye basarak önündeki planı gerçek hayata geçiriyor. Gördüğümüz teknoloji, milenyumun başında olmasa da son birkaç yıldır pek çok sektörün üretim ihtiyacının giderilmesinde kullanılan otomasyon teknolojisinin bir örneği. Bu teknoloji, şu anda inşaat sektöründe uzaktan kumandayla kontrol edilebilen vinçler ve beton dökme makineleri gibi pek çok alette kullanılıyor. Bunun yanında, pek çok sektör kumandasız olarak otomatik üretim yapan makinelere geçmiş durumda. 

Şimdiye kadar gördüğünüz bütün çizimler, günümüzde yaygın olarak kullandığımız teknolojilerden ibaretti. Bu seferki biraz farklı çünkü Villemard buradaki tahmin için biraz erken bir tarih vermiş. Günümüz kuaförleri her ne kadar çeşitli aletler kullansa da asıl işi elleriyle yapıyor. Ancak sanatçı bu çizimde milenyumla beraber saç tıraşının da makinelerce yapılacağını öne sürmüş. Şu anda mevcut olmayan bu teknoloji, saçlarının nasıl kesilmesini istediğini kuaförüne bir türlü aktaramayan insanlar için bir kurtarıcı olabilir.  

Burada görmüş olduğunuz çizimler, Fransız sanatçı Villemard’ın 1910’da milenyum hakkında yaptığı tahminlerden yalnızca birkaçı. İnternette sanatçıyı araştırdığınızda bu şekilde pek çok çizim bulup sanatçının nasıl bir hayal gücüne sahip olduğunu daha iyi görebilirsiniz. O zamanlarda yapılan tahminlerin pek çoğu günümüzde gerçekleşmiş durumda. Acaba bizim yaptığımız tahminler ne zaman hayata geçecek? Bunu sadece yaşayarak görebiliriz. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler.

Liva Doğan